Buket Yıldırım
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Kurucu Psikoloğumuz
    • Merkezimiz
  • Hizmetlerim
    • Yetişkin Terapisi
    • Çocuk ve Ergen Terapisi
    • Çift ve Evlilik Terapisi
    • Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi
    • Online Terapi
    • Sınav Kaygısı Azaltmada REFCAD Tekniği
    • Psikodinamik Terapi
    • EMDR
    • Oyun Terapisi
    • BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi)
  • Atölyeler
  • Programlar
  • Blog
  • SSS
  • İletişim
Yazılar

Çocukları Nasıl Etkiliyoruz? Sağlıksız Ebeveyn İzleri

Çocukları Nasıl Etkiliyoruz? Sağlıksız Ebeveyn İzleri
Yazılar

Bizler davranışlarımızı öğrenerek şekillendiririz. İlk öğrenmemiz evimizde gerçekleşir. Bu yalnızca yemek yemek değildir.. Ebeveynlerin duygulara verdiği cevaplar da çocuklar tarafından öğrenilir. Örneğin; kendi evinde değersizlikle mücadele eden bir anne değerli hissetmek için eşinin sürekli onayını bekliyorsa, çocukta ileriki yaşlarda benzer şekilde otoritenin onayı ile kendi değeri üzerinden çıkarım yapabilir..Ebeveynlerin olgunlaşmamış davranış kalıpları çocukların ruh sağlığı gelişiminde oldukça etkilidir. Bu nedenle bu davranışların neler olduğunun farkına varmak çocuk gelişimi sürecinde oldukça önemlidir.

  1. Aşırı koruma, çocuğun risk alma becerisini engelleyerek özgüven gelişimini zedeler ve bağımsız düşünme yetisini baskılar.
    Ebeveynlerin çocuklarını koruma isteği doğal olsa da aşırıya kaçıldığında, çocuklar kendi kararlarını verme konusunda çekingen ve kaygılı bireyler haline gelebilir.
  2. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak, çocuğun kendine güvenini azaltır ve değersizlik duyguları geliştirir.
    Çocuğu sürekli başka çocuklarla karşılaştırmak, çocuğun kendine güvenini sarsarak, kendi yeteneklerinden şüphe etmesine yol açar.
  3. Sürekli eleştirme, çocuğun kendini yeterince iyi hissetmemesine ve özgüveninin düşük olmasına neden olur.
    Eleştirel ebeveyn tutumları, çocukların içsel olarak başarısız olduklarını düşünmelerine ve hata yapmaktan korkmalarına yol açar.
  4. Mükemmeliyetçilik beklentisi, çocuğun kendini sürekli baskı altında hissetmesine ve kaygılı olmasına sebep olur.
    Yüksek başarı beklentileri, çocuklarda stres, endişe ve hata yapma korkusu yaratabilir, bu da duygusal sağlığı olumsuz etkiler.
  5. Duygusal ihtiyaçları görmezden gelmek, çocuğun duygusal zekasını ve kendini ifade etme becerisini köreltir.
    Çocuğun duygularını anlamadan onları sadece başarı odaklı yetiştirmek, çocuğun içsel dünyasında yalnızlık ve anlaşılmama duyguları yaratır.
  6. Sınır koymamak, çocuğun sağlıklı sınırlar ve disiplin geliştirmesini zorlaştırır.
    Ebeveynlerin net sınırlar koymaması, çocuğun doğru ve yanlış arasında ayrım yapmasını güçleştirerek sosyal uyum sorunlarına neden olabilir.
  7. Çocuğu kontrol etmek istemek, çocuğun bireyselliğini kısıtlayarak bağımsız karar alma becerisini engeller.
    Fazla kontrolcü ebeveynler, çocukların kendi kararlarını sorgulamasına ve kendi ayakları üzerinde duramayan bireyler haline gelmesine sebep olabilir.
  8. Kendi stresini çocuğa yansıtmak, çocuğun da kaygılı bir birey olmasına ve içsel güven duygusunun azalmasına yol açar.
    Ebeveynlerin stresli ruh hallerini çocuklarına yansıtmaları, çocuklarda endişe ve güvensizlik duygularını artırabilir.
  9. Ebeveynlerin kavgalarını çocuğun yanında yapmak, çocuğun güvensizlik ve korku duygularını pekiştirir.
    Çocuklar, ebeveynleri arasında sürekli çatışma yaşandığında kendilerini güvende hissetmezler ve ilerleyen yaşlarda ilişki sorunları yaşayabilirler.
  10. Çocuğun sınırlarını ihlal etmek, mahremiyetini zedeleyerek kendini değersiz hissetmesine yol açar.
    Çocuğun özel alanına saygı gösterilmemesi, onun kendilik değerini ve kişisel sınırlarını korumasını zorlaştırır.
  11. Çocuğun yeteneklerini küçümsemek, onda yetersizlik hissi uyandırarak girişimci ruhunu baskılar.
    Çocuğun başarılarının küçümsenmesi, onun başarma arzusunu köreltir ve kendine olan güvenini azaltır.
  12. Sürekli sözünü kesmek veya onunla ilgilenmemek, çocuğun kendini değersiz hissetmesine ve kendini ifade etme becerisinin gelişmemesine neden olur.
    Çocuğun konuşmalarına veya düşüncelerine değer verilmediğinde, çocuk ilerleyen yaşlarda kendini ifade etmekte zorlanabilir.
  13. Çocuğun hata yapmasına izin vermemek, hata yapmanın doğal bir öğrenme süreci olduğunu anlamasını engeller.
    Hata yapmaya izin verilmeyen çocuklar, risk almaktan çekinir ve hata korkusuyla yeni şeyler denemekten kaçınabilir.
  14. Fiziksel cezalandırma, çocuğun duygusal olarak kendini değersiz ve güvensiz hissetmesine sebep olur.
    Fiziksel ceza, çocuğun ebeveynine olan güvenini zedelerken, agresif ve korkulu bir ilişki biçimi geliştirir.
  15. Sürekli “bizim zamanımızda” diyerek kendi deneyimlerini dayatmak, çocuğun kendi yolunu bulmasını zorlaştırır ve kendini baskı altında hissetmesine neden olur.
    Çocuğun özgün deneyimler yaşamasına fırsat vermek yerine, sürekli eski değerleri dayatmak, çocuğun kendi kimliğini bulmasını engeller.

Ve en önemlisi kendi çocukluk yaralarını iyileştirememiş bir ebeveyn, ister istemez çocuğunu olumsuz etkileyecektir. Şimdi oksijen maskesini ilk sizin takma zamanınız. Kendinize yeniden ebeveynlik yapmayı öğrenmelisiniz.

Uzm. Klinik Psikolog Buket YILDIRIM


Kitap Önerileri


KAYNAK:

Schiffrin, H. H., & Liss, M. (2017). The effects of helicopter parenting on well-being. Journal of Child and Family Studies, 26(7), 2079-2091.

Padilla-Walker, L. M., & Nelson, L. J. (2012). Helicopter parenting and emerging adult self-efficacy: Implications for mental and physical health. Journal of Child and Family Studies, 21(3), 503-510.

Frost, R. O., & Marten, P. A. (1990). Perfectionism and evaluative threat. Cognitive Therapy and Research, 14(6), 559-572.

Soenens, B., & Vansteenkiste, M. (2005). Antecedents and outcomes of self-determination in toddlers and their mothers. Child Development, 76(5), 843-859.

Ainsworth, M. D. S. (1979). Infant–mother attachment. American Psychologist, 34(10), 932-937.

Main, M., & Solomon, J. (1986). Discovery of an insecure–disorganized/disoriented attachment pattern. In T. B. Brazelton & M. W. Yogman (Eds.), Affective development in infancy (pp. 95-124). Norwood, NJ: Ablex.

Baldwin, A. L. (1948). Social Comparison Processes in Children. Child Development, 19(3), 141-151.

Festinger, L. (1954). A theory of social comparison processes. Human Relations, 7(2), 117-140.

Gottman, J. M., Katz, L. F., & Hooven, C. (1997). Meta-Emotion: How Families Communicate Emotionally. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.

Saarni, C. (1999). The Development of Emotional Competence. New York: Guilford Press.

Önceki makaleToksik Bir İlişkide İlişkiyi Bitirmek Neden Zordur?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Çocukları Nasıl Etkiliyoruz? Sağlıksız Ebeveyn İzleriKasım 14, 2024
Toksik Bir İlişkide İlişkiyi Bitirmek Neden Zordur?Kasım 14, 2024

Kategoriler

  • Yazılar
Dijital 10 Marka ve Strateji Ajansı